KARAKEÇİLİ İLÇESİ
Oğuzların iki kolundan biri olan Bozokların Kayı boyuna ait ve o boyun en büyük aşireti olan Karakeçili Aşireti, 1071 Malazgirt Zaferinden önce Anadolu topraklarına girmiş, bir süre Iğdır (Sürmeli Çukurunda) da ikamet ettikten sonra güneye doğru Ahlat, Şanlıurfa, Suriye’ye kadar inmiş, Süleyman Şah’ın şahadetinden sonra Ertuğrul Gazi’nin önderliğinde geri dönerek aşiretin bir kısmı Urfa, Suruç, Siverek, bir kısmı Ankara Karacadağ eteklerinde, kalanı da Söğüt’e yerleşmiştir. Ankara civarında kalan Karakeçililer bugün ilçe olan Karakeçili köyünü oluşturmuşlardır.
Karakeçilinin kuzeyinde Bahşili, doğusunda Keskin ve Çelebi ilçeleri, güneyinde Ankara’nın Bala ilçesi bulunur.
İlki 1995 yılında yapılan Karakeçili Uluslararası Kültür Şenliği her yıl düzenli olarak yapılmaktadır. Kültür Şenlikleri, Türkiye’nin değişik yerlerinde yaşayan Karakeçili Aşiretine mensup kişilerle, Türk Cumhuriyetlerinden gelen ve resmi kurum ve kuruluşların üst düzey temsilcilerinin katılımları ile gerçekleştirilen bir Kültür Şenliğidir.
Büklükale Arkeolojik Yerleşmesi
Büklükale, Kırıkkale İli, Karakeçili İlçesinde, Ankara’dan Kaman’a giden otoyolun Kızılırmak’ı geçmeden hemen sol tarafında yer almaktadır. Kazı çalışmaları DR. Sachihiro OMURA başkanlığında 2009 yılında başlamış olup halen Dr. Kimiyoshi Matsumura başkanlığında yürütülmektedir. Kazı çalışmaları sonucunda 4 kültür tabakası keşfedilmiştir.
Bunlar:
- Kat: Osmanlı Dönemi
- Kat: Demir Çağı
- Kat: Geç Tunç Çağı
- Eski Tunç Çağı
Kazı çalışmaları sonunda, Büklükale’nin M.Ö. ikinci bin yılın sonunda yani Hitit İmparatorluk çağında önemli bir şehir merkezi olduğu ortaya çıkarılmıştır. Kazı alanında Helenistik Döneme ait malzemeler de tespit edilmiştir. Kazıda çıkarılan eserler Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Çeşnigir Köprüsü
Çeşnigir Köprüsü derbent özelliği gösteren köprülere güzel bir örnektir. Kitabesinin olmayışı ve yazılı kaynaklarda açık bir bilgi bulunmaması nedeniyle köprünün kim tarafından ve ne zaman yapıldığı hususu araştırmacılar arasında tartışma konusudur. Köprünün tarihi konusundaki genel kanı, köprünün 13 yy ‘da Selçuklular devrinde yapıldığı ve Osmanlılar döneminde onarımlardan geçtiği yönündedir.
Çeşnigir Köprüsü Ankara-Kırşehir yolunun 100. Kilometresinde Kızılırmak üzerindedir. Köprü yakınında bulunan Köprüköy’den dolayı Köprüköy Köprüsü diye de bilinir. Mimarî tarz itibariyle iki yana eğimli bir köprüdür. Köprü, kaya zemin üzerinde ve ayakları sağlam zemine otursun diye baraj mantığı gözetilerek kayaları takiben eğri inşa edilmiştir. Bulunduğu yer topografik bakımdan nehrin en uygun ve sağlam geçit verdiği yerdedir. Kayalıklardan hemen önce ve sonra nehir genişleyerek akmaktadır.
Osmanlı arşivlerinde yer alan resmi kayıtlara göre, köprünün yanında bir han ve cami bulunmaktadır. Ayrıca bazı kaynaklarda köprünün yanında taştan bir aslanın olduğu belirtilmektedir. Ancak günümüzde köprü üzerinde ve civarında aslan heykeli, han veya cami yoktur.